5. Sustainability Talks İstanbul Etkinliği Gerçekleştirildi!

İTHİB Başkanı Ahmet Öksüzden 5. Sustainability Talks İstanbulda markalara ve tüketicilere sürdürülebilirlik çağrısı 


"Markalar da üreticiler kadar sürdürülebilirlik için sorumluluk almalı"

Bu yıl Harekete Geç/Act Now’ temasıyla tekstil sektörünü buluşturan ‘Sustainability Talks İstanbulda, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz önemli açıklamalar yaptı. Beşinci kez düzenlenen etkinlikte konuşan Ahmet Öksüz; markaların, sürdürülebilirliği daha çok üreticilerin omuzlarına yüklediğini kaydederek “Üreticilerimiz sık sık gerek ürün iadeleri gerek ürün redleri ile karşı karşıya kalıyor. Bir ürünün sürdürülebilir olmasını istiyorsak, tüketicileri de markaları da geri dönüştürülmüş ürünlerle ve konvansiyonel yöntemlerle yapılan üretimdeki farklılıkları tolere edebilmeli. Çünkü, iade sürecindeki navlunun yarattığı karbon emisyonu, kullanılan kimyasal, su, enerji gibi girdiler düşünüldüğünde, üretimde oluşan emisyondan daha fazla, iade sürecinde emisyon oluşuyor. Markalar da üreticiler kadar sürdürülebilirlik için elini taşın altına koymalı.” dedi. 

Sustainability Talks İstanbul, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB)in stratejik ortaklığında ve Orbit Consulting – Kipaş Holding iş birliğinde bu yıl beşinci kez düzenlendi. Tekstil sektörünün sürdürülebilirlik ve inovasyon alanındaki en önemli buluşma noktalarından biri olan Sustainability Talks İstanbul, bu yıl Harekete Geç/Act Now’ temasıyla tekstil sektörünü buluşturdu. Sektörün önde gelen liderlerini, yenilikçi fikirler ve sürdürülebilir çözümler için bir araya getiren etkinlik, Hilton İstanbul Bomontide düzenlendi. 

Beşincisi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz; Tekstil sektörü, sadece ekonomik büyüklüğü ile değil aynı zamanda çevresel etkileriyle de küresel bir öneme sahip. Her yıl tüketilen tekstil-hazır giyim ürünü miktarı 62 milyon ton ve bu rakamın 2030’a kadar 102 milyon tona çıkması bekleniyor. AB’de yıllık kişi başı ortaya çıkan tekstil atığı 12 kilogram değerinde. Moda endüstrisi, küresel karbon emisyonlarının yüzde 10’undan sorumlu, dünya genelinde üretilen hazır giyimde kullanılan elyafın yüzde 87’si ya çöpe atılıyor ya da yakılıyor. Hazır giyime yeniden dönüştürülen elyaf oranı ise sadece yüzde 1. Sektör olarak hepimizin aşina olduğu bu verilere bakarak ev ödevlerimizi bir kez daha gözden geçirmeliyiz. Bu kapsamda başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere tüm bakanlıklarımızla temas halindeyiz.” diye konuştu. 

22 BİN ÜRÜN UFAK BİR FARKTAN İADE EDİLDİ 

Markaların, sürdürülebilirliği daha çok üreticilerin omuzlarına yüklediğini bunun da sektördeki dengeyi alt üst ettiğini söyleyen Ahmet Öksüz, Bu durum, yalnızca üretim süreçlerini değil. Aynı zamanda, sektörün bütüncül sürdürülebilirlik hedeflerini de baltalıyor. Üstelik, birbirinden farklı ve sürekli değişen sertifikasyon sürecinin getirdiği karmaşa, üreticilerimize ne kadar uğraşırsan uğraş, asla yetmeyecek’ hissini dayatıyor. Maalesef tüm bu süreç ‘yeşil aklama’nın daha çok irdeleniyor olmasına sebebiyet veriyor.” dedi. 

Bu konuda sektörde yaşanan üç örneği paylaşan Ahmet Öksüz, şunları söyledi: 22 bin adet üretilen bir hazır giyim ürünü, kumaşının dokusundan kaynaklanan tüylenme nedeniyle ürün kalitesinde bir sorun yaşanmamasına rağmen, iç paçada hafif bir tüylenme olduğu gerekçesiyle iade edildi. Farklı bir olayda da iki üründen biri geri dönüştürülmüş pamuktan, diğeri konvansiyonel pamuktan üretiliyor. Geri dönüştürmüş pamuktan üretilen kumaşta ufak farklılıklar olabiliyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin mutlaka olmak zorunda. Ancak, geri dönüştürülmüş pamuk kullanılarak konvansiyonel kumaş görünümü istenmesi, üretici firmalarımızı geri dönüştürülmüş ürün yapmamaya teşvik ediyor.” 

ÜRETİMDEN DAHA FAZLA İADEDE EMİSYON YARATILIYOR 

Bir diğer konunun da lot farkı olduğuna dikkat çeken Ahmet Öksüz, Sadece laboratuvar ortamında gözlemlenebilecek lot farkı sebebiyle, firmalarımız sık sık ürün iadesi ile karşı karşıya kalıyor. Bir ürünün sürdürülebilir olmasını istiyorsak, tüketicileri de markaları da söz konusu ufak farklara karşı duyarlılığa davet etmeliyiz. Çünkü, iade sürecindeki navlunun yarattığı karbon emisyonu, kullanılan kimyasal, su, enerji gibi girdiler düşünüldüğünde, üretimde oluşan emisyondan daha fazla, iade sürecinde emisyon oluşuyor. Maalesef o kadar da sürdürülebilir olamadığımızı gözlemliyoruz. Sürdürülebilirliği sürdürülebilir kılmak için üreticilerin çalışma yöntemlerini değiştirmesi gerektiği gibi, markaların da en az üretici kadar kurumsal sosyal sorumlulukların bilincinde olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

5. Sustainability Talks İstanbul kapsamında düzenlenen panellerde de sektörün geleceğine yönelik değerlendirmeler yapıldı. Düzenlenen panellerde; European İklim Paktı Elçisi Marwa Zamaray, Cardiff Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Karaosman, Urban Outfitters Satın Alma ve Kaynak Kıdemli Müdürü Cherie Nelson ve Lacoste Araştırma ve Geliştirme Yenilikleri Başkan Yardımcısı Patrick Vignal gibi sektörün önemli isimleri yer aldı.